SESLENDİRME STÜDYOSUNDA MİKROFON

Seslendirme stüdyosunda mikrofon kullanımı için gözlem ve deneyim çok önemli olmakla birlikte, işin pratiği şudur:
1-Mikrofonun tam karşısına geçiniz.

2-Mikrofon seviyesini dudaklarınızın hizasına getiriniz. Bu durumda, üflediğiniz zaman nefesiniz mikrofona çarpacaktır.

3-Vücudunuzun konumunu bozmadan ve ayaklarınızı oynatmadan, başınızı hafifçe yana çevirerek üfleyiniz. Nefesiniz mikrofona çarpmıyorsa, doğru pozisyonda olduğunuzu anlayabilirsiniz. Artık konuşmaya, başka bir deyişle seslendirme yapmaya hazırsınız demektir.
Kuşkusuz bu temel bir bilgidir. Uygulamada, özellikle kalabalık kadrolu filmlerin seslendirilmesinde, herkese rahat rahat konuşabileceği bir mikrofon düşmez. Bazen bir mikrofonun başında beş altı sanatçı olur ve kısa aralıklarla peş peşe ya da aynı anda konuşurlar. Ama siz temel kuralı bilirseniz, böyle zor durumlarda bile sorun yaşamazsınız.

Askerlik eğitiminde, “yat” komutunda yapılacak şeyler şöyle anlatılır: “Önce sol ayak bir adım öne atılır ve diz kapağından kırılarak sol diz yere konur, sağ el öne uzanır. Sonra sağ diz yere konur ve vücut ileri atılırken, sol diz karına doğru çekilir.”

Eğitimlerde de bu kurala uyulur ama savaş koşullarında açık arazide ilerleyen bir birlikte görevliyseniz, aniden düşman uçağı göründüğünde ya da karşıdan ateş açıldığında komutanınız “yat” komutu verirse, kendinizi boş bir çuval gibi yere atarsınız. O anda “dur bakayım kural nasıldı? Önce sol ayak bir adım öne atılacak…” diye düşünmeye zamanınız olmaz. Ama kendiniz yere atarken kuralı biliyorsanız, eğitiminiz yerindeyse, ellerinizi ve dizlerinizi öyle uyumlu kullanırsınız ki sakatlanmazsınız.

İşte seslendirme sanatındaki kurallar da böyledir. Kuralı bilirseniz, değişik açılardan da konuşsanız, sorun yaşanmaz. Mikrofonu kullanabilmek, en önemli kuraldır.

Anonim için bir cevap yazın